Paylaş
Tek tek anlatacağım.
TÜRKEVİ’Nİ ZİYARET
Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonal toplantısı için bulunduğu ABD’de, “Türkevi”ni ziyaret etti. Yakasında TBMM rozeti taşıyan, Atatürk’ün partisi CHP’nin Genel Başkanı olan birisinin Türkevi’ni ziyaret etmesinden daha doğal ne olabilir ki? Yunan ya da Rumevini mi ziyaret edecekti?
Özgür Özel zaten Genel Başkan seçildiği gün çizgisini çok net bir şekilde ortaya koydu. Yurtdışında “Türkiye Partisi” olarak hareket edeceklerini söyledi.
ATATÜRK ÇİZGİSİ
Bu CHP’yi Atatürk’ün, İnönü’nün, Ecevit’in, Baykal’ın olduğu dönemdeki gibi ulusal sorunlarda, dış politikada milli çizgiye çekmek demek.
Özgür Özel, Türkevi’nin yapımıyla ilgili birtakım usulsüzlükler yapıldığı iddialarının sorulması üzerine ülkesini savundu. “Türkiye rüşvet verecek bir ülke değildir” dedi. Ne deseydi? Türkevi’nin önünde Türkiye’yi rüşvet vermekle mi suçlasaydı?
12 Eylül’den sonra Demirel’i yurtdışına davet ediyorlardı. “Ülkemi dışarıda şikâyet mi edeceğim” diyerek gitmiyordu. Devlet adamlığı budur. Özgür Özel’in tavrı doğrudur.
FİRARİ FETÖ’CÜLER
Ayrıca usulsüzlük iddiaları da doğru değil. Baştan aşağıya bir operasyon. Hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM’de İsrail’i hedef alan konuşmasından sonra servis edildi. Kim servis etti? Yahudi lobisi ile işbirliği içinde olan ABD’deki firari FETÖ’cü gazeteciler.
Yahudi lobisi ile FETÖ terör örgütü Türkiye’ye karşı bir kumpas kuruyor. CHP Genel Başkanı ise ülkesini savunuyor. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?
ZARRAB OLAYINDA
Rıza Zarrab olayının üstüne gitmiştim. Rıza Zarrab olayında Türkiye’yi mahkûm etmeye çalışan mahkemenin başkanı, FETÖ tarafından Türkiye’ye davet edilmiş, İstanbul’da ücretsiz olarak Four Seasons Hotel’de ağırlanmış ve onların düzenlediği bir panelin moderatörlüğünü yapmıştı. Belgeleriyle, otel faturalarıyla, fotoğraflarıyla, şirket ismiyle kanıtladım. Ne oldu? Mahkeme Başkanı ABD’de Zarrab davasını izleyen Hürriyet muhabirini çağırıp akreditesini iptal etmekle tehdit etti.
Bu işler öyle basit değil. Kirli ilişkiler ağı var. Türkevi olayı da bunun başka bir versiyonu.
İMAMOĞLU MEDYASINDAN LİNÇ
Ama ne oldu? Ekrem İmamoğlu’na yakın bir TV kanalında bunu program konusu yaptılar. Türkevi’nin İhsan Sabri Çağlayangil zamanında alındığını bilen tecrübeli gazeteciler dahi, Türken Vakfı’nın binası gibi yorum yaparak Özgür Özel’i linç ettiler.
Kemal Kılıçdaroğlu ise bu fırsatı kaçırır mı? Sosyal medyada çok ağır saldırılarda bulundu. Kemal Bey, ABD’ye gidince siz de Türkevi’ni ziyaret etseydiniz. Türkevi’nden niye rahatsız oluyorsunuz? Benzinlikteki hamburgercide FETÖ’cülerle buluşacağınıza Türkevi’nde Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi temsilcilerini ziyaret etseydiniz ya.
AYAĞA KALKMA POLEMİĞİ
5 yıl aradan sonra Meclis’in açılışında CHP, Cumhurbaşkanı Erdoğan salona girince ayağa kalktı. Açılıştan önce milletvekillerine gönderilen mesajda ayağa kalkılacağı ama alkışlanmayacağı bildirildi. CHP yönetiminin, HDP’nin peşine katıldığı görüntüsü vermemek için bu tercihi yaptığı söyleniyor. Terörist cenazelerinde esas duruşa geçen HDP, Cumhurbaşkanı’na karşı ayağa kalkmıyor.
HDP’NİN PEŞİNE TAKILMIŞTI
Zaten Kılıçdaroğlu döneminde Irak-Suriye ve Libya tezkeresi başta olmak üzere HDP’nin peşine takılmış bir CHP vardı. Özgür Özel, HDP ile aynı safta görünmemek için bu tercihi yapmış gözüküyor. Vay sen misin bunu yapan? Kılıçdaroğlu hemen saldırıya geçti.
MİLLET İRADESİNE SAYGI
CHP doğru olanı yaptı. Millet iradesinin temsilcisinin karşısında ayağa kalktı. Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliğinin sembolü olan Cumhurbaşkanlığı makamına duyduğu saygının gereğini yaptı.
Ama bunu 15 Temmuz FETÖ darbesine bile “kontrollü darbe” diyen Kılıçdaroğlu anlamaz.
İMAMOĞLU’NUN DİPLOMASI SORUNSALI
Hadi, “sorunsal” başlığını atayım ki, daha entel bir yazı olsun. Daha çok dikkat çeksin.
Ekrem İmamoğlu’nun Kıbrıs Girne Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptığı dönemde İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci ve öğretim üyesi olanlardan çok sayıda telefon alıyorum.
“Kıbrıs’tan geçiş yapan öğrenciler İstanbul Üniversitesi’nde konuşulan konulardan biriydi” diyenler var.
“Kim bu torpilliler, nasıl geçiş yapmışlar diye aramızda konuşuyorduk” diye konuşanlar var.
NECMETTİN KARADUMAN
O dönem İstanbul Üniversitesi’nde görev yapan öğretim üyelerinden, “O zaman özel üniversitelerden kamu üniversitesine yatay geçiş imkânı yoktu. 1994 yılında geçiş hakkı tanındı” diyenler var.
“O zaman Trabzonlu Kemal Alemdaroğlu ve yine Trabzonlu olan dönemin Meclis Başkanı Necmettin Karaduman’ın ismi çok konuşuluyordu” diyenler var.
YÖK VE ÜNİVERSİTE SESSİZ
Ekrem İmamoğlu konuştu. Babası Hasan İmamoğlu konuştu. Kemal Alemdaroğlu da konuştu. Bir tek YÖK ve İstanbul Üniversitesi herhangi bir açıklama yapmadı. Alemdaroğlu bana gönderdiği açıklamada Hasan İmamoğlu’nu tanımadığını söyledi. O dönem İstanbul Üniversitesi’nde etkili olmadığını ifade etti.
İKNA ODALARI
Ama benim İstanbul Üniversitesi’nde 28 Şubat’ın ikna odalarını kuran Kemal Alemdaroğlu tarifimi çarpıtmış.
“Siz galiba tarihleri karıştırdınız. 28 Şubat konusu 1997 yılına ve ikna odaları konusu ise 1998 eylül ayına aittir. Nasıl oluyor da Ekrem İmamoğlu’nun 1990 yılındaki yatay geçişine 7 ve 8 yıl sonraki konular etkili olacak” diye soruyor. Haklı bir soru da ben 28 Şubat’ın ikna odalarını Kemal Alemdaroğlu’nun başörtüsü düşmanlığını ve yasakçılığını tarif etmek için kullandım zaten, ayrıca o dönem rektör değil diyorum.
SORUN YATAY GEÇİŞTE
Ekrem İmamoğlu’nun diploması konusuna gelince, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’nde okuduğunu ve hem diploması hem de yüksek lisansı olduğunu zaten yazıyorum. Sorun, yatay geçişiyle ilgili. Özel üniversitelerden devlet üniversitesine yatay geçiş hakkının 1994 yılında tanındığı söyleniyor. Bu konuyu aydınlatacak olan ise YÖK. Ama YÖK susuyor. Yatay geçişle ilgili işlemler hakkında açıklama yapacak olan ise İstanbul Üniversitesi. Onlar da susuyor. O dönem özel üniversitelerden devlet üniversitesine yatay geçiş imkânı var mıydı? Varsa kaç not ortalaması isteniyordu?
NASIL YATAY GEÇİŞ YAPTI
Ekrem İmamoğlu’nun not ortalaması tutuyor muydu? Eğer o dönem özel üniversitelerden devlet üniversitesine yatay geçiş imkânı yoksa Ekrem İmamoğlu nasıl geçiş yaptı?
Soru bu kadar basit.
Bu konuda YÖK’ün ve İstanbul Üniversitesi’nin açıklama yapması gerekiyor. Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını öne çıkarmak yerine yatay geçiş işini aydınlığa kavuşturması gerekiyor.
Paylaş